Disiplin
Genel anlamda disiplin kavramı, bir amaçla bir araya gelmiş insan grubunun düzen içinde yaşamasını sağlamak için seçilip konulmuş kuralları, hükümleri ve bunlara uyulması için alınan önlemleri ifade eder(Sarıtaş, 2000). Disiplin denilince daha çok sıkı / katı kurallara dayalı düzen anlaşılmakta ve akla ceza gelmektedir. Oysa disiplin, sadece ceza vermekten ibaret bir iş olmayıp; olumsuz davranışların ortaya çıkmasını önlemek için tutarlı ve kararlı davranışlarda bulunmaktır(Erdoğan, 2001). Kısaca disiplin, yapılan işlerin belli bir düzen içerisinde yürütülmesidir.
Okulda ve sınıfta disiplinden, daha çok öğrenci davranışlarının eğitimciler tarafından kontrol edilmesi anlaşılır. Oysa öğrenciler, bir başkası tarafından kontrol edilmek yerine, kendi davranışlarını kontrol etmeyi öğrenirlerse disiplin, zaman içinde öğrenilebilecek ve içselleştirilebilecek bir alışkanlığa dönüşür. Öğrencilere kendi kendilerini kontrol etme, kendi davranışlarını denetleme ve kendilerini yönetme becerisi kazandırıldığında, öğretmenler zamanlarının çoğunu eğitim ve öğretime harcayabilirler. Okul ve sınıf disiplininin en önemli parçası, eğitimcilerin kendi disiplin anlayış ve uygulamalarıdır. Öğretmenler ve yöneticiler, öğrencilerinde görmek istedikleri davranışları, önce kendileri göstererek onlar için iyi bir rol modeli oluşturmalıdır.
Okulun önemli işlevlerinden biri, öğrencinin kişilik gelişimini sağlamaktır. Bu durumda öğretmenin görevi, öğrencilerin sağlıklı seçimler ve tercihler yapmalarına yardım etmektir. Yani her öğrenciye, gerçekleştirmek istediği eylemi seçme, sonuçlarına katlanma ve sorumluluk üstlenme fırsatının sağlanmasıdır. Öğrencilerin her sorununa müdahale etmek yerine, kendi sorunlarını çözme konusunda destek verilirse, onların bağımsız iş görebilme ve yaratıcılık becerileri de geliştirilmiş olur. Kendine güvenen öğretmen, öğrenciye ceza vermekten çok, ona kendi davranışlarının sonuçlarını kabullenmesini öğretir.
Öğretmene düşen görev, daha öğretim yılının başında, okul ve sınıf kurallarını öğrencilerine açıklamaktır. Hatta bu kurallar yazılı bir biçimde ilan edilerek öğrenci velilerine de gönderilebilir. Sınıf içi kuralların bir kısmı, öğrenci katılımı ile belirlenebilir, daha sonra da bu kurallara tüm sınıf üyelerinin uyması beklenir.
Öğretmenin ne türden ve ne ölçüde disiplin sağlayacağına karar vermeden önce, yeterli disipline sahip olup olmadığını gözden geçirerek, ne çeşit bir disiplin istediğini belirlemesi gerekir. Bir öğretmen için doğru olan disiplin anlayışı, diğer birine ters gelebilir. Örneğin, bir öğretmene göre, öğrenci kendisine soru sorulduğu zaman ayağa kalkarak cevaplamalıdır. Başka bir öğretmene göre ise, önemli olan cevabın doğruluğudur. Bir diğer öğretmene göre ise bu tür zorlamalar, öğrenci ile iyi ilişkiler kurmayı engellemektedir(Küçükahmet, 1998).
Disiplin, uyulması gereken kurallar listesinden çok, amaçlı etkinlikler, uygun çevre, birlikte çalışma, kendi kendini kontrol gibi kavramları içerir. Amacını açık seçik olarak bilmeyen, etkinlik için uygun çevre bulamayan öğrencileri, yeterince başarılı olamadıklarında suçlamamak gerekir. 20 kişilik bir sınıfta 50 kişinin ders dinlemeye zorlanması yada kalabalık bir laboratuarda öğrencilerden deneylerin sonuçlarını bulmalarının istenmesi disiplin sorunu yaratacaktır.
Okul yöneticileri ve öğretmenlerin bulunduğu çeşitli toplantılarda dile getirilen sorunlar içinde ilk sıralarda disiplin gelmekte; okulda ve sınıfta disiplin sağlamayı eğitimin bir aracı olarak değil, eğitimin amacı gibi algılayanlara rastlanmaktadır. Gözlemlerimize göre, disiplin sağlamak için önerilen yöntem ve teknikleri uygulamaktan çok, baskı yoluna gidilmektedir.
Sayfa Yazar: | Kaynak: | Gösterim: 2109